Etkinlikler

Fakültemiz ve Sinema Laboratuarı işbirliği ile "dijital ortamda sinema, sinematografi ve mülkiyet" adlı seminerler düzenlendi.

29 Nisan 2011

SİNEMA LABORATUARI

SİNEMA LABORATUARI'nda, sinemanın kurmaca ve belgesel türlerinde, dünyada yapılan deneylerle, denemelerle ortaya çıkan yenilikler tartışılır. Sinemanın yeni biçimlerinde "yeni" olanın kavranabilmesi için farklı çerçevelerden bakılır. Sinemanın geleceğine dair fikirler ortaya atılır...

SİNEMA LABORATUARI seminerler verir; sinema alanında deneyler/denemeler yapan sinemacıların işlerini göstermelerini, sunmalarını, sergilemelerini sağlar; festivaller için özel seyir programları kurgular; sinemanın yeni biçimleri üzerine deneyler yapar, yeni biçimler üretir.


"dijital ortamda sinema, sinematografi ve mülkiyet"
[29 Nisan 2011, Hacettepe Üniversitesi]

SİNEMA LABORATUARI
SEMİNER İÇERİKLERİ

Ersan Ocak
Dijital Ortamlarda Sinemanın Yeni Biçimleri

İçinde yaşadığımız dijital çağda sinema yeni biçimlerin arayışı içinde. Sinemacılar, dijital teknolojiden faydalanarak, özellikle de internet ortamında, yeni biçimler deniyor, deneyler yapıyorlar. Bu süreç öyle hızla gerçekleşiyor ki, dijital teknolojilerle üretilen, internet ortamında yapılandırılan ve dağıtılan filmler üzerine birçok tartışma açılıyor, yapılıyor.

Dijital çağın bize sunduğu imkanlarla, özellikle internet ortamında, ortaya çıkan bu yeni sinema biçimlerine dair sorular üretmek ve tartışmak önemli. Temel soru şu olacak: Bu yeni sinema biçimlerinin nesi yeni?


Kurtuluş Özgen
Sinematografinin Yeni Ufku:
HD Video Teknolojisinin Sinematografiye Getirdikleri Getirecekleri

Görüntü kalitesi 35mm film görüntüsünü yakalayan dijital HD video formatı, sunduğu ekonomik, dinamik ve pratik çekim imkânı ile 35mm film formatına göre çok daha cazip bir seçenek oluşturur hale geldi. Türk sinemasının zıt kardeşleri “kurmaca” ve “belgesel” sinema üretim ekonomisi, finansal kazanımlar, teknik ve sinematografi açısından son derece farklı olsalar da, dijital HD video teknolojisi sayesinde yeni ve ortak görüntü plastiğine doğru hızla ilerliyorlar.

Kurmacada "görüntü yönetimi" 1990'lı yıllardan sonra bir evrim geçirir. Türk sinemasının küresel pazara girişi, reklâm sektöründeki genişleme ve Türk filmlerine artan ilgi sayesinde kurmaca filmlerdeki görsel dil hızla gelişir. Aynı süreçte görüntü yönetimini videografiye teslim eden belgesel sinema, analog SD video teknolojisinin dar-kör plastiğinde biçimsel ve görsel olarak zayıf bir sinematografik dil oluşturur.

HD video teknolojisi kurmaca sinemada, film üretiminin ucuzlamasına, düşük maliyetli gerilla filmler üretilmesine ve genç yönetmenlerin ilk filmlerini çok daha kolay üretebilmelerine olanak sunuyor. Öte yandan Belgesel sinema ise kaybettiği sinematografiyi, sinema dilini ve sinema plastiğini HD video teknolojisi sayesinde yeniden kazanmaya başlıyor.


Koray Löker
Filmlerin Sahibi Kim? Dijital Çağda Ortak Üretim Nasıl Mümkün Olur?

Televizyon, sinemanın izleyiciyle ilişkisini etkilerken, sunduğu teknik olanaklarla da dilini dönüştürdü. Hareketli görüntünün tamamen dijital ortama taşınması, orada üretilir hale gelmesinin etkileri tam olarak çözümlenmemişken ağlı/bağlı diye tarif edilen, sanal ortam devreye girdi. Yine, hem teknoloji hem izleyicinin pozisyonu açısından, büyük değişiklikler yaşanıyor. İzleyiciler artık kullanıcı haline geliyor ve onlar da korsan olanlar ve olmayanlar diye ayrılıyor. Sinemacılar ortak üretimler deneyimleyebilecekleri yepyeni araçlara sahipler ama bu araçların yasal kullanım olanakları patentler ve telif haklarıyla meşakatli mesailer yapmaları gerekiyor.

Bu tablo ışığında birlikte cevabını aramamız gereken kritik bir soru: Sinemanın sahibi kim?